Aksaray İl Afet ve Acil Durum Müdürü Adil Arslan, depremlerle ilgili olarak gazetemiz Egemen’e bilgilendirmelerde bulundu. Arslan, “Ülkemiz bir deprem ülkesi. Nüfusumuzun yüzde 98’i deprem riski taşıyan bölgelerde yaşıyor. Topraklarımızın ise yüzde 92’si deprem riski altında. Depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. 6 Şubat depremini hepimiz biliyoruz. O süreçte tüm kurumlar aktif olarak sahadaydı. AFAD olarak Türkiye Afet Müdahale Planımız (TAMP) bulunuyor. Bu plan kapsamında tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerimize görev ve sorumluluklar verilmiştir. Masa başı ve saha tatbikatları yaparak kapasitemizi ve planlarımızın uygulanabilirliğini ölçüyor, depremlere hazırlıklı olmaya çalışıyoruz.” dedi.
“DEPREM AÇISINDAN ŞU ANDA EN TEHLİKESİZ BÖLGELERDEN BİRİ AKSARAY”
Aksaray genelinde tüm planların yapıldığını belirten Arslan, “Afet öncesinde riskleri ortadan kaldırmak amacıyla İl Afet Risk Azaltma Planı’nı (İRAP) 2021 yılında hazırladık. Bu plan kapsamında 120 eylem belirledik ve ilgili kurumlara görev dağılımı yaptık. Kireçlik mevkisinde yaşanan sel sonrası, menfez sökülerek seli engellemeyecek şekilde yeniden yapıldı. Aksaray, deprem açısından değerlendirildiğinde e-Devlet üzerinden tdth.afad.gov.tr adresinden bulunduğumuz yerin deprem risk değerleri öğrenilebiliyor. Aksaray merkezde ivme değeri 0.140 olarak görülüyor. Bu değer, deprem risk haritasında en güvenli alanlar arasında yer aldığını gösteriyor. Zemin yapısının bazı bölgelerde sıkıntılı olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Düz ve ovalık bir alandayız. Şu an için deprem açısından en tehlikesiz bölgelerden biri Aksaray’dır. Örneğin Erzincan’da ivme değeri 0.600’dür. Ancak bu durum, Aksaray’da deprem olmayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle AFAD olarak sürekli eğitimler veriyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarını ziyaret ederek farkındalık oluşturmak amacıyla AFAD çantaları dağıtıyoruz.” diye konuştu.
“DEPREMLE BAŞ EDEBİLMEK İÇİN YAPILAR SAĞLAM OLMALI”
Depreme karşı gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Arslan, “Risk taşıyan yapıları yıkıp yeniden yapmalıyız, kentsel dönüşümü hayata geçirmeliyiz. Yeni yapılarda ise yapı denetim kurallarına mutlaka uyulmalıdır. Depremle baş edebilmenin en önemli yolu, yapıların sağlam olmasıdır. Bizi deprem değil, binalar öldürüyor. Binalar yıkılmadığı sürece büyük bir risk söz konusu olmaz. Yapıları ucuza mal etmek yerine sağlam yapmayı hedeflemeliyiz. Çünkü afetten önce harcanan 1 lira, afet sonrasında 7 liraya mal oluyor. Afet öncesinde tedbir alalım ki hem can kaybı yaşanmasın hem de ekonomik kayıplar oluşmasın. Ne kadar kalifiye personele sahip olursak olalım, riskleri azaltmadığımız sürece kayıplar devam eder. Arama kurtarma ekiplerimizi sürekli artırıyoruz. Türkiye genelinde 100 bin arama kurtarma personelinin hayata geçirilmesi planlanıyor. İleri teknolojiler de kullanıyoruz ancak buna rağmen can kayıpları ve ekonomik zararlar yaşanıyor. Bunun önüne geçebilmek için riskleri azaltmalı ve yapıları sağlam inşa etmeliyiz” dedi. Foto-Haber: Erkan ALTUNTAŞ