TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Aksaray Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr., Alpay Arıbaş, Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Osman Köse, Aksaray Baro BaşkanıAv. Erçin Mevlüt Düzgün, rektör yardımcıları, il protokolü, siyasi partilerin il başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle vatandaşlar katıldı.
Burada konuşan Kurtulmuş, “Günümüzde artık tamamen maneviyatın kuruduğu, her şeyin mekanik bir şekilde cereyan ettiği bir dünyada, Allah'a çok şükür, bu toprakların hemen her yerinde bize Allah'ı, kendimizi ve kendimize sahip çıkmamızı hatırlatan Somuncu Baba gibi nice evliyalar, nice büyükler vardır ve onların izleri vardır. Bu izleri takip edenlerden Allah razı olsun. Ne mutlu bu izleri takip eden aziz milletimize, milletimizin evlatlarına." diyerek sözlerini sürdüren Kurtulmuş, Anadolu'nun, aslında Horasan erenlerinin karış karış mayaladığı, maneviyatını tesis ettiği ve fethinin bile bu maneviyatın tesis edildikten sonra nasip olduğu kutlu bir diyar, mukaddes bir vatan olduğunu belirtti.

Birlik ve beraberlik mesajı verdi
Sultan Alparslan'ın, Anadolu topraklarının kapısını aziz millete açmadan önce Anadolu topraklarında Müslümanların, Horasan erenlerinin, gönül ehli olan insanların bulunduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Sanılmasın ki önce kılıçla fethedildi, sonra insanlar Müslüman oldu. Aslında bu ana yurdumuzun, Anadolu'muzun fethedilmesi önce gönülle oldu, maneviyatla oldu, kılıçla ise görünen şekilde kapılar açıldı, şehirler fethedildi. Bunun en basit örneği, az evvel arkadaşlarımızın da saydığı gibi Anadolu'nun hemen her yerinde ayak izlerini takip etmekten onur duyduğumuz büyük evliyaullahın, bu topraklara kattığı fevkalade önemli özelliklerdir. Bugünün dünyasında her şeyin metalaştığı, her şeyin makineleştiği, her şeyin mekanikleştiği ve her şeyin paraya tahlil edildiği bir dünyada böylesine büyük siyasetlerine, öğretilerine her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Yine bugünün dünyasında ve özellikle günümüz Türkiye'sinde bu büyük zatların bizi birliğe, dirliğe, beraberliğe, kardeşliğe çağıran tavsiyelerine, sözlerine her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Bir olalım, iri olalım, diri olalım, tavsiyesi tam da 2025 yılının sonuna geldiğimiz bu dönem için yapılmış bir tavsiyedir. Aramızdaki bütün farklılıkları bir tarafa bırakacağız. Mezhep ve etnik farklılıklarımızı, siyasi farklılıklarımızı bir tarafa bırakacağız. Aziz milletimizin bir ve beraber olması için büyük bir gayretle mücadele edeceğiz. Aramıza sokulan, sokulmak istenen fitneleri, elimizin tersiyle kenara atıp iteceğiz. Ülkemizin onlarca yılını, 50 yılını alan terör belasını bir kenara koyacağız. Terörsüz bir Türkiye'yi hep beraber inşa ederek birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yolumuza devam edeceğiz. Allah birlikten ayırmasın, beraberlikten ayırmasın. Bu ülkeyi bu manevi omurgasından uzaklaştırmasın. Bu anlamda bu aziz milleti Allah omurgasız bırakmasın.” diye konuştu.
Bu manevi mirası, geleceğe taşıyoruz
Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu ise ,”Aksaray için büyük bir gündür. Bugün kavuşmanın günü, Rûz-ı Vuslat’ın ikinci kez gönüllerimizde, Yeniden hayat bulduğu gündür. Bu topraklar; Yunus’un nefesini, Somuncu Baba’nın hikmetini, Taptuk Emre’nin feyzini, asırlar boyu içinde taşıyan, kutlu bir beldedir. Çünkü Aksaray; Şehr-i Süleha’dır, Darü’l İlim’dir, Kubbetü’l İslam’dır bu şehir, coğrafyanın merkezinde olduğu gibi, maneviyatın da merkezidir. Burası, Anadolu’nun kalbidir. Nasıl ki Mevlânâ Konya’nın, Hacı Bektaş Veli Nevşehir’in, Ahi Evran Kırşehir’in nasibine düşmüşse Somuncu Baba’nın sırrı, Yunus Emre’nin aşkı, Taptuk Emre’nin nefesi de Aksaray’ın nasibine düşmüştür. Bu bir rastlantı değil, İlahi bir tevcihtir. Bu, ariflerin kavuşmasıdır. Bu, tam anlamıyla bir Rûz-ı Vuslat’tır. Onun nefesi; Hacı Bayram Velî’ye, Oradan Akşemseddin’e, Oradan da “genç bir sultanın” gönlüne ulaşmış ve İstanbul’un Fethine ilham olmuştur. Bu şehir Fethi mümkün kılan hikmetin, Gönülleri dirilten irfanın merkezidir. Dünya bugün; kutuplaşma, nefret ve çatışmanın, yalnızlığın ve umutsuzluğun kuşatması altındaysa, bizim yeniden Yunus’un diline, Somuncu Baba’nın hikmetine, bu toprakların merhamet medeniyetine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Bugün insanlık, yeni bir “gönül çağrısına” muhtaçtır.Bugün dünyaya, yeniden “iyilik dili” lazım. Bugün bize, gençlerimize, insanlığa, Somuncu Baba’nın ruhu, nefesi ve hikmeti lazımdır. İşte bu yüzden,Rûz-ı Vuslat Anma Programı’nın ikincisini gerçekleştiriyor.Bu manevi mirası, geleceğe taşıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, Rûz-ı Vuslat Anma Programımızın; Şehrimize, ülkemize ve gönül coğrafyamıza, bereket, kardeşlik, birlik ve huzur getirmesini diliyorum. Somuncu Baba Hazretleri’ni rahmet, minnet ve hürmetle yad ediyorum. Allah birliğimizi daim eylesin. Gönülleriniz nurlu, yolunuz açık olsun.”diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş'un konuşmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Postnişini Mehmet Fatih Çıtlak yönetiminde İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu tarafından Devran-ı Şerif icra edildi. Leyl-ü Nehar sohbetlerinin de yer aldığı programda, sanatçı Eşraf Ziya konser verdi.Foto-Haber: Erkan ALTUNTAŞ